29 Aralık 2024 Pazar

Hanımların yakınması, kapı zili, saat ve VFD'ler

 Elektronikle uğraşan herkesin ortak bir problemi vardır sanırım. Kocaları ya da hanımlarının şikâyetleri. Benim için de durum farklı değil elbette. Hanım dep der ki "Yıllardan beri elektronikle uğraşıyorsun, bir kapı zili bile yapmadın!" Bu "haklı" eleştiriden bir nebze olsun kurtulmak için kendisine bir saat yapmak istedim. Sonuçta zamanımızda hazır modüller ile işler daha kolay... Bir TM1637 4 dijit sayıcı modülü, bir ESP8266 (NodeMCU) ile zaman bilgisini internetten alan bir saat yaptım. 

Beni kurtaran saat

Bu arada, saat bahsi açılınca bir malzeme kutusundan elime seneler önce yapılmış bir saat devresi geçti. Hani yaşı ellinin üzerinde olanların hatırlayacağı MM5316 tümdevresiyle yapılmış olanlardan.
Yıllar öncesinden bir esinti: MM5316'lı saat devresi

MM5316, saat işaretini şebeke elektriğinden alır. E mâlum şehir şebeke elektriği ya bizim Ülkemizde ve Avrupa'da olduğu gibi 50 Hz, ya da Amerikanya'da olduğu gibi 60Hz frekansa sâhiptir. Başta ben de saat devresini öyle kurdum. Ama ikide bir kesilen elektrik sebebiyle saati her elektrik kesintisi sonrasında yeniden âyarlamak gerekiyordu. Bunun için MM5369 tümdevresinin ürettiği 50HZ'lik işâreti kullanmaya başladım. MM5316 vakum fluoresans tüplerle (VFD) çalışman üzere tasarlanmıştır. Ama VFD bulmanın -ve kullanmanın- zorluğundan dolayı bizler 7 parçalı LED gösterge (7 segment LED display) kullanmıştık. İşte yukarıdaki fotograf bu tarih öncesi devreye ait...
MM5316'nın VFD'li uygulama şeması (National'den)

Bu saat devresi ortaya çıkınca aklıma VFD'ler geldi. Vakti zamanında elime geçen VFD'leri yumuşak kağıtlar içine sararak saklamışım.
VFD tüpler
VFD tüpleri kullanmak zordur. Birkaç voltluk bir filaman gerilimi, ızgara (grid) ve anotlar için 25v civârında bir başka gerilim gerektirirler. Hassas bir cam tüp içindedir bu tüpler -veyâ göstergeler- kolayca kırılabilirler ve en kötü özelliklerinden birisi de -diğer gösterge türlerine göre görece kısa- belli bir kullanım ömürleri olmasıdır. Bütün bu kötü özelliklerine rağmen bir güzel yönü vardır VFD'lerin ışıl ışıl parıldarlar. Başka renkte üretetilebilse de çoğunlukla fosfor yeşili olan renkleri pek hoştur. 
Sanırım VFD'lerin en kötü yanlarından birisi de veri noksanlığıdır. Pek çok tipin verisini bulmak çok zordur. Bu konu üzerinde düşünürken Youtube'da bulduğum bir video çok açıklayıcı ve yardımcı oldu bana.
Elimdeki VFD'leri "öğrenmek" için bir yardımcı devre kurdum. Bu devrede, iki adet "kart modül" kullandım. Birisi 5v'luk gerilimi düşüren, diğeri 28v'a kadar yükselten iki devre. Her ikisi de âyarlı. 
VFD'nin çalıştırılması
Buradaki en önemli hususlardan bir tânesi filâman geriliminin belirlenmesidir. Yukarıdaki şematize çizimde filâman gerilimi (Vf) 3v olarak gösterilmiştir. Ancak sizin elinizdeki VFD'nin filâman Vf'si değişik olabilir. Bunun için -yukarıda bağlantısını verdiğim videoda çok iyi gösterildiği gibi, 1v'tan başlayıp 0.1v'luk adımlarla gerilimi 3v'a kadar yükseltmek, bunu yaparken de her bir adımda filâmanı gözlemek olacaktır. Filâmanın "hafifçe kızarmış" olması kâfi gerilim seviyesidir. Bu testi mutlaka gece vakti yapın ki, ortam ışınını kapatarak filâmanın durumunu gözleyebilesiniz.
GPS üzerinden veya internet üzerinden aldığı işâretle çalışan çok hassas saatler yapmak artık çok kolay olsa da, -yaşımın gereği gâliba- bu eski MM5316'lı saat devresini VFD kullanarak "canlandırmak" düşüncesi dolaşıyor içimde.
Yaptığımda buradan paylaşacağım.

15 Aralık 2024 Pazar

ESPRESSIF'in İşlemcileri -ve saz arkadaşları-

 PIC ismini ilk duyduğum zamanları hatırlıyorum.. Aman ne büyük olaydı. Küçücük bir tümdevrede acaip bir mikrokontrolcü vardı. Üstüne üstlük bir de PicBasic, Proton gibi BASIC dilleriyle programlanabildiğini düşününce...

Aradan bir zaman geçti. Birileri Atmel'in ürettiği ATMEGA328 işlemcisi etrafında kurulmuş Arduino diye birşey îcat ettiler. Bu işin meraklıları ve Adafruit gibi profesyonel firmalarca hazırlanan hazır kütüphâneler sâyesinde Arduino ile pek çok şeye hükmetmek daha da kolay hâle geldi. 

Sonra IoT (Internet of Things) nesnelerin interneti denilen şeyle herşeyin rengi değişmeye başladı. Artık pek çok âlet edevatı internet üzerinden uzaktan okumak, kontrol etmek mümkün hâle geldi. IoT konusunda "batılılar" biraz geride kaldılar. Burada işin lokomotifi olma görevini  uzakdoğu firmaları üstlendiler. Bunlardan birisi -hatta ilk sırada olanı- Çin'li Espressif firması. Bu Firma,  önce WiFi destekli, sonra da hem WiFi hem de BT destekli olarak işlemciler üretmeye başladı. ESP8266 ve ESP32 işlemcilerinden söz ediyorum.

ESP8266, 160 MHz hızında çalışan 32 bitlik bir işlemci ile, ESP32 240 MHz'de çalışan çift çekirdekli işlemcisi ile arzı endam etti. Bu işlemcileri ve flash bellek gibi yan elemanları birarada barındıran modüller olarak da piyasaya sürülen Espressif işlemcileri bir de DevKit (geliştirme kiti) denilen bir küçük PCB üzerine oturtulup, gerilim regülatörü ve USB arabirim tümdevresi de ilâve edilince ortaya gerçek canavarlar çıktı.

ESP8266 modülü


ESP8266 modülünü barındıran ESP8266 devkit


  
ESP32 modülü 

ESP32 modülü 'nün açılmış hâli (https://electronupdate.blogspot.com/ adresinden)

ESP32 modülünü barındıran ESP32 devkit

Bu geliştirme kartlarının bu kadar çok revaçta olmasının sebebi özellikleri kadar fiyatı

Arduino Nano IoT'in fiyaı 23,2 Euro.(15.12.2024 kuru ile 851,44 TL) Elbette yurt dışı fiyatı bu. Türkiye'de satış yapan bir yer buldum, 1.439 TL! 
Oysa ESP32 devkit'in fiyatı 200-250 TL bandında! Batılılarda IoT özellikli kartlar içinde uzakdoğo ile rekabet edebilecek tek kart Raspberry Vakfının ürettiği Raspberry Pico W. (300-400 TL bandında).

ESP32 ve SAZ ARKADAŞLARI 
Ellerinde ESP32 gibi maharetli bir işlemci olan Çinliler hiç durur mu! Hemen "yan üretimler"e geçtiler.
Lilygo firması, ESP32 işlemcisi ile LoRa modüllerini tek bir kartta birleştirerek işe başladı. 



Lilygo TTGO LoRa kartı

UCUZ SARI GÖSTERGE (CHEAP YELLOW DISPLAY) - CYD
Akıllı bir "sarı" vatandaş, ESP32 işlemcisi ile bir TFT göstergeyi bir kartta biraraya getiriyor ve CYD efsânesi başlıyor. Bu kartların PCB'sinin koruyucu maskesinin sarı renkte olması ve batılı gâvur kardeşlerimizin parası ile birkaç dolara satılıyor olması hasebiyle bu ikiliye batılı gâvur kardeşler kısaca CYD demişler. Deyiş o deyiş. Lehim maskesi turuncu da olsa başka renkte de olsa CYD diye biliniyor. Bu kartların birkaç türü var. Ama çoğunluğu aşağıda görüldüğü gibi. Gösterge olarak -çoğunlukla- ILI9341 sürücüsünü kullanan, 320x240 çözünürlükte TFT ekran kullanılıyor. Ekran ayrıca rezistif dokunmatiğe de sâhip. Bu arada hemen ilâve edeyim, bu ikilinin kapasitif dokunmatik özelliğe sâhip olanları da üretiliyor; tabii biraz "az ucuz" olmak kaydıyla.


CYD'nin üstten ve alttan görünüşü.
Kart üzerinde ayrıca bir mikro SD kart yuvası, bir RGB led, bir ses frekansı güç kuvvetlendiricisi (amplifikatör) bulunuyor. 
Bu kartla yapılmış pek çok uygulama bulmak mümkün. En basitinden, bir hoparlör kullanılarak bu kart ile komple bir internet radyosu yapmak mümkün. (Bunun için yoRadio sayfasını ziyaret etmenizi öneririrm.)
CYD üzerine kurulmuş internet radyosu


Bir başkası, bu CYD kartının eciğini cücüğünü çıkarmış. https://github.com/witnessmenow/ESP32-Cheap-Yellow-Display/tree/main sayfasını da ziyaret etmenizi öneriririm. Bu sayfada CYD ile yapılmış uygulamalardan bâzı örnekler de belirtilmiş. 

Hanımların yakınması, kapı zili, saat ve VFD'ler

 Elektronikle uğraşan herkesin ortak bir problemi vardır sanırım. Kocaları ya da hanımlarının şikâyetleri. Benim için de durum farklı değil ...