Elektronikle uğraşan herkesin ortak bir problemi vardır sanırım. Kocaları ya da hanımlarının şikâyetleri. Benim için de durum farklı değil elbette. Hanım dep der ki "Yıllardan beri elektronikle uğraşıyorsun, bir kapı zili bile yapmadın!" Bu "haklı" eleştiriden bir nebze olsun kurtulmak için kendisine bir saat yapmak istedim. Sonuçta zamanımızda hazır modüller ile işler daha kolay... Bir TM1637 4 dijit sayıcı modülü, bir ESP8266 (NodeMCU) ile zaman bilgisini internetten alan bir saat yaptım.
TA2EI
29 Aralık 2024 Pazar
Hanımların yakınması, kapı zili, saat ve VFD'ler
15 Aralık 2024 Pazar
ESPRESSIF'in İşlemcileri -ve saz arkadaşları-
PIC ismini ilk duyduğum zamanları hatırlıyorum.. Aman ne büyük olaydı. Küçücük bir tümdevrede acaip bir mikrokontrolcü vardı. Üstüne üstlük bir de PicBasic, Proton gibi BASIC dilleriyle programlanabildiğini düşününce...
Aradan bir zaman geçti. Birileri Atmel'in ürettiği ATMEGA328 işlemcisi etrafında kurulmuş Arduino diye birşey îcat ettiler. Bu işin meraklıları ve Adafruit gibi profesyonel firmalarca hazırlanan hazır kütüphâneler sâyesinde Arduino ile pek çok şeye hükmetmek daha da kolay hâle geldi.
Sonra IoT (Internet of Things) nesnelerin interneti denilen şeyle herşeyin rengi değişmeye başladı. Artık pek çok âlet edevatı internet üzerinden uzaktan okumak, kontrol etmek mümkün hâle geldi. IoT konusunda "batılılar" biraz geride kaldılar. Burada işin lokomotifi olma görevini uzakdoğu firmaları üstlendiler. Bunlardan birisi -hatta ilk sırada olanı- Çin'li Espressif firması. Bu Firma, önce WiFi destekli, sonra da hem WiFi hem de BT destekli olarak işlemciler üretmeye başladı. ESP8266 ve ESP32 işlemcilerinden söz ediyorum.
ESP8266, 160 MHz hızında çalışan 32 bitlik bir işlemci ile, ESP32 240 MHz'de çalışan çift çekirdekli işlemcisi ile arzı endam etti. Bu işlemcileri ve flash bellek gibi yan elemanları birarada barındıran modüller olarak da piyasaya sürülen Espressif işlemcileri bir de DevKit (geliştirme kiti) denilen bir küçük PCB üzerine oturtulup, gerilim regülatörü ve USB arabirim tümdevresi de ilâve edilince ortaya gerçek canavarlar çıktı.
21 Ekim 2024 Pazartesi
Amatör telsizcinin kafa çalışma frekansı
Ülkemizde amatör telsizcilik derneklerinden bâzıları biribirilerini kötüleye dursunlar, dünyada amatör telsizcilik hiç de Ülkemizdeki gibi gitmiyor. Daha önce de yazmışımdır, internet üzerinde proje paylaşan ülkeler arasında Ülkemiz telsizcileri çok ama çok gerilerdedir. Bırakın proje oluşturup paylaşmayı, bizim bâzı "amatörlerimiz" yaptıkları çalışmaları sır gibi saklarlar.
Bâzıları başkasının çalışmasını kendi çalışması gibi yutturmaya çalışır.
Bâzıları kendisine "hediye" telsiz" gelince amatör telsiz cihazı üretiminden çekilir.
Bâzıları kendisi gibi düşünmeyenleri tahkir edici sıfatlarla aşağılamaya çalışır.
Bâzıları kendi zevklerini amatörlüğün alfabesi olarak sunar.
Bâzıları sisli kafalarla "puroce" üretmeye çalışır.
Bâzıları uydudan başka kuş tanımaz havalarında kendince seçkincilik taslar.
Bâzıları "iyi İngilizce konuşamayan" amatörlerden utanarak aşağılık kompleksini belli eder.
Bâzıları başkalarını aşağılamayı "ilerici(!) amatörlük" zanneder.
Hayır, gerçek amatörlük bunlardan hiç birisi ile bağdaşmaz.
Gerçek amatör ırk, dil, din, felsefî inanç farkı gözetmez.
Gerçek amatör yardım eder, paylaşır,
Gerçek amatör bölmez, birleştirir.
Gerçek amatör kendi insanından utanmaz,
Gerçek amatör cehaletini saldırarak gizlemez,
Gerçek amatör ÜRETİR.
Gerçek amatör "ÜFÜRMEZ", yalan yanlış şeyleri yazmaz.
Gerçek amatör aydınlatır.
Velhâsıl gerçek amatör insan gibi insandır.
10 Ekim 2024 Perşembe
Si4732 ile "Minyatür" DEV Alıcı
Alıcılar hakkında yazdığım yazılar ve gerçekleştirdiğim devrelerden anlaşılacağı üzere bir "alıcı sever"im. Silabs (Şimdilerde Skyworks) tarafından üretilen Si473x serisi tümdevreler DSP teknolojisi sâyesinde alıcı yapımını oldukça kolaylaştırdı.Daha önce Si4730-D60 ve Si4735-D60 ile alıcılar yapmıştım. Si4730-D60 tümdevresi ile yaşadığım hayal kırıklığını daha sonra Si4735-D60 ile yaptığım alıcılar ile giderdim.
En son Si4732 tümdevresi ile çalışan küçücük bi alıcı yaptım. Bakmayın başlıktaki "minyatür" nitelemesine. Minyatürlük bu alıcının hacim olarak küçüklüğünü ifâde etmek için seçildi. 9cm x 6cm x 3cm ebâdında ve avuca sığabilen bu radyo işlevleri bakımından ise tam bir dev!
Birazcık önbilgi
Si473X ailesinden Si4730-D60, Si4735-D60 ve Si4732-A10 ilginç tümdevreler. Si4735-D60 ve Si4732-A10'un veri kağıdı LW için 153-279 kHz, MW için 520-1710 kHz ve SW için 2.3-21.85 MHz; VHF bandı için ise 64-108 MHz aralığını alış için verse de, gerçekte bu tümdevreler 150kHz'den 30 MHz'e kadar AM alış kâbiliyetine sâhip. Si4730-D60'a gelince: D60 uzantısı bu tümdevrenin de "geliştirilmiş" sürüm olduğunu gösterse de, tümdevre ortadalga (MW) ve VHF'de (FM) kesin çalışıyor amma diğer frekanslarda çalışıp çalışmayacağı belli olmuyor. Gerçekten, bu tümdevreler için mükemmel Arduino kütüphanelerini yazan PU2CLR çağrı işâretli Ricardo Lima Caratti, Si4730-D60 ile yaptığı denemelerde tümdevrenin LW ve SW'de de çalıştığını belirtiyor. Ama benim temin ettiğim Si4730-D60 tümdevreleri sâdece MW ve VHF'de çalıştı. O yüzden Si4730-D60'a hiç bulaşmayın.
Bu arada, bu tümdevreleri kullanarak ticarî radyolar üreten firmaların alıcılarında SSB alış özelliğinin var olması, aslında bu tümdevrelerde bulunan bu özelliği Silabs'ın "sakladığı" ve sâdece ticarî müşterilerine verdiğini ortaya çıkardı. Bu noktada Vadim Afonkin adlı birisi bu tümdevrelere SSB özelliği kazandıran yamayı (patch) yayınlayıverdi! BU noktadan sonra biz ticarî olmayan kullanıcılar da bu tümdevrelerin SSB nimetinden faydalanır olduk. Teşekkürler Vadim Afonkin.
Gelelim konumuza:
DJ0OO çağrı işaretli Alaman amatör Klaus H. Hirschelmann'ın internet sitesinde Si4732 ile yapılmış "minik" bir alıcı gördüm. İşlemci ve ekran olarak LILYGO T-Display ESP32-S3 devresi kullanıyordu. Ancak, bu devrede besleme USB üzerinden yapılıyordu ve ses hârici bir ses kuvvetlendiriciye gidiyordu.
Hem beslemesi ve hem de ses kuvvetlendiricisi ve hoparlörü aynı kutuda minik bir alıcı yapmak fikri böyle gelişti. Altınkaya Firmasının HH-020 El Tipi Kutusunu seçtim. 92x58x27mm ebadındaki bu kutuya devrenin yanı sıra bir adet 18650 Li-Ion pil de yerleştirebilecektim.
(Altınkaya sayfasından alınmıştır)
6 Temmuz 2024 Cumartesi
UYDU işleri - 32 kısım tekmili tefrika
1. KISIM (VEYA GİRİŞ) MIR UYDUSU ile BAĞLANTI
Sene 1998. Rusya'ya ait MIR Uydusu Dünyamızın etrafındaki alçak yörüngesinde dönüyor. O yıllarda bir de paket radyo salgını var. 1200 baud'luk bir hızda AX25 protokolü ile çalışan modemlerimizi el telsizlerimize bağlayarak klavyeden klavyeye bağlantılar kurabiliyoruz. Bu arada MIR'in mürettebatı da Dünyadaki amatör telsizcilerle amatör bandlar üzerinden sesli iletişim kurabildikleri gibi, MIR üzerindeki bir BBS de paket radyo vasıtası ile iletişim kurmak üzere hazır!
BBS'in ne olduğunu şimdiki "online" gençler bilmezler. Hatta Google teyze dahi sâdece bbs yazınca pek birşey göstermiyor! Bulletin Board System (duyuru tahtası sistemi) kullanıcıların bağlandıkları bir sunucuya bir ileti ya da duyuru göndermesi ve ileti ya da duyurunun sahibi -veya herkesçe- okunmasını sağlayan bir iletişim-bilişim yapısıdır. Sisteme daha sonra dosyalar da ilâve edildi ve kullanıcılar buralardan dosya da indirmeye başladılar. Tabii buralara bir modem vâsıtasıyla telefon hattı üzerinden bağlanılırdı. 1200 baud gibi hızlarla! Mbit, Gbit gibi hızları bilen şimdiki nesil için düşünmesi dahi zor olsa gerek...
O yıllarda pek bir popüler olan TCM3105 tümdevresi ile yaptığım ev yapımı modemimi bir yandan paket radyo yazılımını çalıştıran bilgisayarıma ve bir yanda nda Kenwood TH215 VHF el telsizime bağladım. Telsizi de balkon antenine. MIR uydusunun geçiş zamanını bilgisayara hesaplatıp geçiş anında MIR'in BBS'ine bağlandım. Ekranda "Connected to R0MIR" yazısını gördüğümde hissettiğim heyecanımı anlatamam... Bir bilgisayar, ev yapımı bir modem, bir el telsizi ve 4W'lık bir güçle...
İkinci bağlantımı 23.03.1998 tarihinde saat 20:57'de yapmışım. Bağlantının LOG'u aşağıda:
4) CONNECTED to R0MIR-1 - 03.98.23 20:57:33
[KPC9612P-8.1-HM$]
91654 BYTES AVAILABLE
THERE ARE 19 MESSAGES NUMBERED 916-1106
ENTER COMMAND: B,J,K,L,R,S, or Help >
sp r0mir
91629 BYTES AVAILABLE
SUBJECT: hello
ENTER MESSAGE 1107--END WITH CTRL-Z OR /EX ON A SINGLE LINE
Hello heros..
de ta2ei, Recep from Turkey..
/ex
MESSAGE SAVED
ENTER COMMAND: B,J,K,L,R,S, or Help >
Sanırım yukarıda belirttiğim donanımı kullanarak MIR'e Türkiye'den bağlanan ilk tek ve son kişi bendim. Zaten MIR uydusu da 2001 senesinde düşürülerek devre dışı bırakıldı.
(MIR Uydusu ile ilgili geniş bilgiyi
https://space.skyrocket.de/doc_sdat/mir.htm adresinde bulabilirsiniz.)
Daha sonraki uzay istasyonu görevlerindeki astronot ve kozmonotların bir kaçı amatör telsizcilik çağrı işaretleri ile Dünyadaki amatörler ile bağlantılar kurmayı sürdürdüler. Hatta bu amaçla kurulmuş bir internet sayfası bile var: ARISS (Amateur Radio on the International Space Station)
2. KISIM - TABULA RASA
Bölüm başlığındaki "tabula rasa" beşerî bilimlerde sıklıkla kullanılan bir ibâre. Anlamı "boş levha" demektir. Bir konu ile ilgilenmeye başladığınızda aklınızı bir boş levha kadar temiz tutup önyargı ve ön kabûllerden bağımsız kalmayı ve böylece daha nesnel sonuçlara ulaşabilmeyi anlatır bize. Uydu, uyduculuk, uzay vb. konularla ilgilenirken aklınızı bir tabula rasa yapın. Bilim kanununuz, merakınız yoldaşınız olsun. Başkalarının dediklerini dinleyin ama akıl ve bilim süzgecine vurmadan uygulamayın!
Bunları neden yazdım? Zaman zaman uydu çalışmaları ile amatör telsizciliğin tamamen farklı alanlar olduğunu belirten radikal söylemlerle karşılaşıyorum. Şüphesiz uydu işi ile uğraşanların amatör telsizcilik ile uğraşmaları şart değil. Ancak, amatör telsizciliğin pek çok merakın ve gelişmenin hem uyarıcısı, hem destekleyicisi olduğu da bir gerçek. Yukarıda adresini verdiğim ARISS sitesini ziyaret edip incelerseniz ne dediğimi daha iyi anlayacaksınız. Tekrar edeyim: Amatör telsizcilik bir HOBİdir; hiç kimse için uğraşılması şart olan bir hobi de değildi, ama uydu denildiği anda ilk akla gelen haberleşmedir. Zira uydunun nerede olduğunun, sıcaklığının, güneş pillerinin, bataryasının verileri hep bir haberleşme kanalından gelir ve uyduya yapması gereken işlere ilişkin yönergeler de keza bir haberleşme kanalından gider. Haberleşmenin en sıkı fıkı olduğu hobi ise amatör telsizciliktir.
TAMSAT Derneği'nin kurduğu teknik altyapıyı kullanarak Uluslararası Uzay İstasyonu'ndaki (ISS) astronot ile 09.12.2020 tarihinde radyo amatörleri için ayrılmış frekans bandında yapılan telsiz görüşmesi uydu amatör telsiz görüşmelerine iyi bir örnektir. (Bu konudaki Yazıyı burada bulabilirsiniz.)
Ne yazık ki Ülkemiz "amatör bilim" noktasında pek de iyi bir yerde değil. İnternette gezinirken bunu rahatlıkla anlayabilirsiniz. Bunun bir çok sebebi olabilir, ben burada ikisinden bahsetmek istiyorum:
Birincisi: "Biz yapamayız abi!" saçmalığı. Bu söz baş düşmanlarınızdan birisidir. Biz yapabiliriz! Bilim ve çalışmayla herşeyi yapabiliriz. Bu saçmalığa karşı savaş açmış birisini tanımak bahtiyarlığına eriştim: TAMSAT kurucu başkanı rahmetli Tahir DENGİZ. (Tahir abi ile ilgili bir yazımı buradan okuyabilirsiniz.)
İkincisi: Sınırlayıcı zihniyet. Küçük olsun benim olsun mantığı ile hareket eden bâzıları kendi kabilesini oluşturmak için karşınıza çeşitli duvarlar çıkarırlar: "Bu frekansta haberleşme yapılmaz. Bu modda haberleşme yapılmaz. Şu insanlarla konuşulmaz. Şuraya gidilmez. Bu yazılım kullanılmaz.Şu yazılım harikadır. Bizden başkasıyla konuşma. Biz en iyisiyiz. Bizden başka bu işi yapabilecek yok." bu duvarlardan birkaçı... Kim size bunları söylüyorsa aklınızın tabula rasa'sını devreye koyun hemen.
3. KISIM - MERAK
Değer yargısı oluştururken tümevarım yöntemini uygun bulurum. Yâni, "ben şuyum, o halde bu konuda şöyle düşünmeliyim" şeklinde somutlaşan tümdengelim nesnelliği (objektifliği) öldürür. Ammaa, konu teknoloji ve gelişme olunca tümdengelimin hiç bir zararı olmadığı gibi aksine faydalı da bulurum. Önce merak olacak, önce hayaller kurulacak sonra kurduğunuz hayâli gerçekleştirmek için bilgiyle içiniz dolacak...
Evet, merak pek çok şeyin başı. Sâdece meslek sâhibi olmak için okumakla sonuçta bir mesleğe, sonra bir işe sâhip olabilirsiniz ama eğer içinizde merak yoksa, içinizde amatör bir ruh yoksa kuru bir meslek sâhibi olmaktan öteye geçemezsiniz. Bugün amatör olmayan, işinin ehli, hatta işininin uzmanı gibi manâlarda kullanılan profesyonel kelîmesi "profession" kelîmesinden gelir ki manâsı "meslek" demektir. Peki profesyonelin zıddı olarak kullanılan amatör kelîmesi nereden gelmektedir? Lâtince "amare" (sevmek) fiilinden türetilen "amator" kelîmesi (seven) demektir. Demek ki amatör bir işi sevdiği için yapan kimsedir. Bir profesyonel aynı zamanda amatör de olmuşsa işte o kimse başarır. Bu noktada bir tavsiye: Ancak "sevdiğiniz iş"te mutlu olabilirsiniz. Eğer bir mesleği sevmiyorsanız o mesleğe girmek için hiç uğraşmayın. Hem mutsuz olursunuz, hem gelişmenin önünde tıkaç..
4. AZICIK TARİHÇE
(DEVAM EDECEK)
1 Haziran 2024 Cumartesi
Topraklama
Henüz köyümde (Gümüşkent) ortaokul öğrencisi olduğum yıllardı. "Nasıl amatör telsizci oldum? (ya da olamadım) başlıklı yazımda anlattığım üzere içime amatör telsizcilik virüsü girmişti bir kere. O yılların kıt imkânları içinde İstanbul'dan -adını bugün bile unut(a)madığım- Yalçın Ofset diye bir yerden kendi kendine radyoculuk kitapları getirtmişti rahmetli babam. Bu kitap setinin içinde bir de şema kitapçığı vardı. En basitinden başlayarak radyo alıcılarının şemaları veriliyordu. Ve en basiti de galen kristalli -veya diyotlu- bir şema idi. Şemada uzuuun bir tel anten ve bir toprak hattı bir bobin ve bir kondansatöre bağlanıyor, bobinden çıkan bir uç da diyota gidiyordu. Herneyse, böyle bir şema idi velhasıl. Daha önce toprağın iletkenlik deneylerini yapmış bir çocuk olarak, toprak hattı için toprağa yaklaşık 20 santim uzunluğunda bir çivi çakmıştım. Pekiii 15-20 metrelik anteni nasıl yapacaktım? Sene 1971-72 idi sanırım, köydeydim ve köyde o kadar uzun teli bulamazdım elbette. Sonunda "dâhiyâne" (!) bir çözüm bulmuştum: E "selvi kavak"ların boyu neredeyse 20 metre yok muydu? Uzunca bir kavağın dibine küçük bir çivi çakmış ve bunu "anten"olarak kullanmaya karar vermiştim. Çalışmamıştı elbette...
Ne zaman anten ve topraklama denilse veya konusu geçse başımdan geçen bu olayı hatırlarım. E şimdi de toptaklama hakkında hukukî konulardan konuşacağımıza göre. (!)
Elektronik merakımın içimde volkan gibi patlamalar yaptığı günlerde "elektronikçileri" kutsar, "elektrikçileri" ise küçümserdim. O da neydi öyle, bir eve elektrik şebekesi döşemenin, saatten gelen kabloların anahtarlara, prizlere ve duylara bağlanmasınn neyi önemli olabilirdi ki! Elektronik mühendisliği varken elektrik mühendisliği ne oluyordu ki...
Başkalarının verdiği şemalara göre bir şey yapmayı ya da yarı hazır kitleri birleştirmeyi elektronik sandığım zamanlar boyunca bu düşüncelerim hiç değişmedi; hatta daha da kuvvetlendi. Sonra yavaş yavaş hazır devrelerde değişiklik yapma isteği duyunca ya da kendim bir devre tasarlamak istediğimde hayatımın en sert kayalarından birisine çarpmaya başladım. O küçümsediğim elektrik bilgileri olmadan elektroniğin olamayacağını anladığım kaya! İşte anten ve toprak /topraklama bilgisi de bunlardan birisiydi.
Evet, diyotlu alıcı yapma zamanım geçti. (Aslında hâlâ istiyorum ) Ama anten olmadan alıcı / vericilerin çalışamayacağını, antenin de yarı yarıya toprak demek olduğunu, hatta topraklama olmadan aktif elektriksel alan antenlerinin çalışamayacağını, topraklamanın iyi sinyal, temiz sinyal ve güvenlik için bir şart olduğunu bana yıllar -ve dolayısıyla tecrübe- öğretti. Bakmayın bâzı nev-zuhur (yeniyetme) "electronic engineer"ların toprak ya da anten konusunda üfürmelerine, atıp tutmalarına ve konuyu önemsiz gösterme çabalarına. Elin gavuru bu işi deneyle, sınama yanılmayla öğrenip bilim hâline getirmiş ve kitaplarında yazmış. Gerçi bizim ülkemizdeki elektrik / elektronik müfredatında da bu konunun "önemli" bir şekilde ele alındığına eminim ama, biz Türkler birazcık "bişi olmaz abi" tavrıyla hareket ederiz ya...
Biz, elektrostatik akımları filan önemsemeyiz. Üreticisinin üzerine kocaman harflerle yazdığı "Dikkat! Elekrostatik-hassas ürün" yazısına bile aldırmayız!
28 Mayıs 2024 Salı
DC güç kaynağı için suni yük (dummy load) denemeleri
Son güncelleme: 17.11.2024
DC güç kaynağı için suni yük de nedir, ne işe yarar diyenler olacaktır; yakın zamana kadar ben de böyle düşünürdüm. Ama, onlarca amper akıma ihtiyacı olan bir cihazınız varsa -mesela bir alıcı-verici telsiz cihazı- ve bu cihazı beslemek için hazır bir güç kaynağınız yoksa ne yaparsınız? Ki 20W ve üstü çıkış gücü olan bir telsiz için amper hanesinin onlar basamağına geçmesi gereklidir. Böyle bir cihaz için 13,8v, 20A. lik bir güç kaynağı iyi bir seçim olacaktır.
Bu sorunun iki cevabı var: Ya SATIN alırsınız, ya da -eğer elektoniğe meraklı birisi iseniz- oturup kendiniz yaparsınız.
"Güç Kaynakları: Eski usûl doğrusal (lineer) mı yoksa anahtarlamalı (SMPS) mı? Güç kaynağı hikâyem." başlıklı yazımda belirttiğim üzere, doğrusal güç kaynakları hantaldır, ısı problemleri vardır, yüksek güçlü bir transformatör, bir kaç bin uF'lık elektrolitik kondansatörler, güç transistörleri derken hantal olmanın yanında "pahalı" çözümlerdir. Anahtarlamalı güç kaynakları tersine hafif ve görece ucuz cihazlardır. Ama... evet burada bir ama var. Bu amayı yukarıdaki yazımda okuyabilirsiniz.
İster satın alın isterseniz kendiniz yapın, eğer "sağlamcı" iseniz, güç kaynağınızın gerçekten belirtildiği kadar akım verip veremeyeceğini "test" etmek isteyeceksiniz. Bu testi pahalı telsiz ccihazınızı yük olarak kullanarak yapmak akıllıca olmayacaktır. İşte bu noktada devreye DC güç kaynağı için suni yük giriyor. Aşağıdaki çizimde güç kaynağımız PİL olarak, beslemesine ihtiyaç duyduğumuz telsiz cihazı da YÜK olarak gösteriliyor.
55W'lık otomobil far ampulü |
27 Ocak 2024 Cumartesi
Âcil duruma hazırlık
Güncelleme : 5
Geçenlerde basında şöyle bir haber yer aldı:
'İngiltere Başbakan Yardımcısı Oliver Dowden, bir felaket sonucu internet ve güç sistemlerinin çökmesi durumunda insanları 'analog' bir çağa geri dönmeye hazırlanmaya çağırdı. Dowden, insanların internete çok fazla bağımlı hale geldiklerini ve bu durumun onları bir felaket sırasında bilgi boşluğunda yalnız bırakabileceğini öne sürerken, "Herkesin pille çalışan bir radyoya erişebilmesi her zaman geçerlidir" dedi. Gelecekte yaşanabilecek salgınlara, doğal afetlere ve siber saldırılara karşı uyarılarda bulunan Dowden, İngiliz vatandaşlarına mum ve pilli radyoları stoklama çağrısında bulundu.'
Bu aslında herkesin her an aklında olması ve uygulanması, uyulması gereken bir ikaz; en çok da radyo amatörlerinin. Zira, radyo amatörleri âfet zamanlarında önemli görevler yerine getirirler.
Elektriğe ve internete öylesine alıştık ki, bunlarsız bir hayat düşünemez hâldeyiz. Ama gerçeğin yüzü dâima soğuktur. Bu konuda her zaman âcil durumlara hazırlıklı olmalıyız. Bir düşünün, elektriğin birkaç saat kesilmesi hâlinde hayatınız nasıl da zorlaşıyor. Bir de elektriğin günlerce hatta haftalarca olmadığı durumları düşününce bâzı tedbirler almak kaçınılmaz hâle geliyor. Peki neler yapılabilir?
1) Elektrik enerjisi kaynağı
a) Benzinli jeneratör: En iyisi bir benzinli jeneratöre sâhip olmaksa da, pek çoğumuzun yaşadığı şehirlerde ve hele hele apartman ortamında bir jeneratöre sâhip olması ve olsa bile çalıştırması oldukça zordur. Eğer müstakil bir eviniz varsa, bir köşesinde bir benzinli jeneratör bulundurmak en iyi çözümlerden birisidir.
b) Güneş enerjisi sistemi: Fiyatları gittikçe daha uygun hâle gelen güneş pilleri ve bu pillerin doldurduğu akü(ler) ile oluşan bir güneş enerjisi sistemi de oldukça faydalı bir enerji kaynağıdır. Ancak (a) başlığı altında yazdıklarımız burada da geçerli olup, şehir ve apartman hayatında böyle bir sistemi kurmak da oldukça zordur.
Ancak, pencere dışına koyabileceğiniz yaklaşık A4 kağıt ebadında bir güneş pili, buna uygun bir güneş pili şarj kontrol devresi ve 12v'luk bir akü ile apartmanlarda da küçük çaplı aydınlatma ve haberleşme ihtiyaçları için bir acil durum enerji sistemi oluşturabilirsiniz. Güneş pili ve güneş pili kontrol devrelerinin fiyatı görece uygun hâle geldi.
c) Çeşitli aküler (doldurulabilir piller): En kolay ulaşılabilecek çözüm yolu bu gibi görünüyor. Elinizde 12v 7AH'lik bir veya birkaç akü varsa, bunları dolu durumda tutup, âcil durumlarda az da olsa aydınlatma ve haberleşme ihtiyacınızı karşılayabilirsiniz. Ben evimde (2) adet 12v. 9Ah'lik bakımsız akü bulunduruyor ve düzenli olarak bakımlarını yapıyorum. Eğer HF telsiz cihazınızı beslemek istiyorsanız daha yüksel kapasiteli aküler elbette çok daha iyidir. Bu arada, fiyatları gittikçe dayanılabilir hâle gelen LiFePO4 (Lityum Demir Fosfat) aküleri de akılda tutmakta fayda var.
Bu arada, bir hususu ehemmiyetle belirtmek istiyorum: "Ucuz etin tiridi olmaz" sözü çok doğru bir tesbit. Özellikle söz konusu akü olduğunda, ne idüğü belirsiz akü markalarından uzak durmanızı şiddetle tavsiye ediyorum. (Tebrübeyle sâbittir)
Böyle bir aküyü yukarıda (b) başlığı altında belirtilen bir güneş pili sistemine bağlayarak sürekli dolu durumda tutabilirsiniz.
ç) Doldurulmayan piller: Bu piller birkaç yıllık saklama ömrüne sahiptir. Pilli bir radyonuz ve el feneriniz varsa, bu cihazları çalıştırabilen pillerden serin ve kuru bir yerde saklamanız iyi olacaktır. Burada dikkat edilmesi gereken husus pillerin son kullanma târihine dikkat etmek olacaktır.
2) Haberleşme aracı
a) Pilli radyo: Pilli radyodan kasıt, standart pillerle çalıştırılabilen küçük radyolardır. Bir DC adaptörle çalıştırılabildikleri gibi pille çalıştırabilmek için pil yuvalarına da sâhiptir bu radyolar. son zamanlarda bu radyolar şarj edilebilir pilli (genellikle li-polimer) olarak bulunuyor.
Bu radyoların FM (VHF 3 metre) bandındaki mahallî yayınları dinlemek yanında, özellikle orta ve kısa dalga yayınlarını alabilecek olmaları önemlidir.
b) Âcil durum frekanslarında haberleşebilecek telsiz cihazı: Sâdece amatör telsizciler için gerekli bir âcil durum cihazıdır. Yerel haberleşme için VHF ve UHF bandlarında, ülke ve dünya çapında haberleşme için HF banında çalışan telsiz(ler) gereklidir. Bu telsizlerin bir akü yardımı ile çalışabilecek şekilde güç kablolarının önceden hazırlanmış olması gereklidir. Ayrıca VHF ve UHF bandında çalışabilen el telsizi de son derece gerekli bir âcil durum cihazıdır.
3) Âcil aydınlatma aracı:
a) El feneri: Pilli bir el fenerinin elinizin altında bulunması son derece faydalıdır. Ayrıca, bir akü ile çalışan 12v'luk bir veya birkaç LED lambanın el altında bulundurulması iyi olacaktır.
c) Mum, kibrit ve çakmak: En zor zamanların dostu mumları ve mumu yakmak için kibrit veya çakmağı unutmamak gerekiyor.
Bir aradevre
12v'luk aküden hem âcil aydınlatma, hem de HF telsiz hâriç radyo ve el telsizlerinin enerji ihtiyaçlarını karşılamak üzere bir aradevre kurdum.
Devrede, hazır bir volt-ampermetre kullandım. Devrenin ek akım çekmesini önlemek için devre sâdece SW3 tuşuna basıldığında akü gerilimini ve çekilen akımı göstermektedir. Böylece akünüzün gerilimini ve çekilen akımı öğrenerek akünüzün ne kadar süre dayanabileceğini kestirebilirsiniz.
Devrede (2) adet 5v. luk gerilim düşürme devresi vardır. Bunlardan birincisi 7805 tümdevresini kullanan doğrusal bir devredir. SMPS devresinin anahtarlama gürültüsünden korunmak için bu yol seçilmiştir. Bu çıkış küçük radyoları beslemek için düşünülmüştür. Elimde bulunan Sony radyoların bâzıları (meselâ ICF-SW7600GR) 6v'luk, bâzıları da (meselâ ICF-SW40) 4.5v'luk ac/dc adaptörlerle çalışabildiğinden, 5v'luk bir çıkış gerilimi seçilmiştir. Bu gerilim hem 6v, hem de 4,5v'luk radyoları çalıştırmak içi uygundur. Doğrusal regülatör devresi SW1 anahtarı ile devreye sokulabilmektedir.
Siz elinizde olan radyonun çalışma gerilimine uygun bir tümdevre kullanarak çıkış gerilimini 9v'a kadar değiştirebilirsiniz. (78xx serisi gerilim regülatörlerinin düzgün çalışabilmesi için giriş geriliminin çıkış geriliminden en az 3v. yüksek olması gereklidir. Akünün 12v. olduğu dikkat alınınca 12-3=9v. 78xx sersi bir regülatörle elde edilebilecek en yüksek gerilimdir. Eğer radyonuz 12v. ile çalışıyorsa, 78xx'li regülatör devresine gerek olmadan ve güvenlik için araya uygun değerli bir sigorta koyarak akü gerilimini doğrudan kullanabilirsiniz.)
İkinci gerilim düşürme devresi LM2596 tümdevresini kullanan ve piyasada kolayca bulunabilen bir SMPS devresidir. Bu devre de 5v. çıkış verebilecek şekilde ayarlanmış ve çıkışı USB-A dişi sokete bağlanmıştır. Bu çıkış bir el telsizi veya benzeri devrelerin akülerini doldurmak amacıyla kullanılabilmekte ve SW2 anahtarı ile devreye sokulabilmektedir.
Devredeki 2A'lik sigorta hem volt-ampermetreyi ve hem de çıkışa bağlanan cihazları korumak üzere akımı 2A'de sınırlamaktadır.
Hanımların yakınması, kapı zili, saat ve VFD'ler
Elektronikle uğraşan herkesin ortak bir problemi vardır sanırım. Kocaları ya da hanımlarının şikâyetleri. Benim için de durum farklı değil ...
-
19. güncelleme: 08.11.2024 DİKKAT! 1) Burada yapılması önerilen işlemler, diğer kullanıcıların yaptıkları işlemleri tekraren anlatan bir de...
-
Son güncelleme: 23.11.2024 Gerçekleştirdiğim cihaz Alıcılar hakkında yazdığım yazılar ve gerçekleştirdiğim devrelerden anlaşılacağı üzere bi...